Eğitim Sen İzmir Şubeleri, 2023-2024 eğitim-öğretim yılının ilk yarısına ilişkin bir basın açıklaması yaptı.
KERİM UĞUR
Eğitim Sen İzmir Şubeleri, 2023-2024 eğitim-öğretim yılının ilk yarısına ilişkin bugün İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Eğitim-Sen İzmir 6 Nolu Şube Başkanı Bülent Karakaş ise, “Eğitimde sorunlar her geçen yıl katlanarak artıyor ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bu sorunlara kalıcı çözümler üretmek yerine tüm gücünü eğitimi dinselleştirip piyasalaştırmaya harcıyor.” Türkiye’de binlerce çocuk yeterli beslenemediği için fiziksel acı çekiyor.” “2023-2024 eğitim-öğretim yılının ilk dönemi eşitsizliklerin derinleştiği, çocukların eğitim hakkından eşit şartlarda yararlanamadığı, anadilde eğitim gibi en temel konuların varlığını sürdürdüğü bir dönem olmuştur.” dedi.
Eğitim Sen İzmir Şubeleri, 2023-2024 eğitim-öğretim yılı ilk dönemine ilişkin değerlendirmelerini İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yaptı. “Laik, bilimsel, demokratik, cinsiyet eşitliğini ve anadilde eğitimi savunuyoruz” pankartını açan eğitimciler adına basın açıklamasını Eğitim-Sen İzmir 6 Nolu Şube Başkanı Bülent Karakaş okudu. Karakaş şunları söyledi:
“Eğitimdeki sorunlar her geçen yıl katlanarak artıyor ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bu sorunlara kalıcı çözümler üretmek yerine tüm gücünü eğitimi dinselleştirmeye ve pazarlamaya harcıyor. Türkiye’de binlerce çocuk yeterince beslenemediği için, bedensel ve zihinsel gelişimi sağlıklı değil 2023-2024 eğitim ve öğretim 2017 yılının ilk dönemi eşitsizliklerin derinleştiği, çocukların eğitim hakkından eşit şartlarda yararlanamadığı, annede eğitim gibi en temel sorunların yaşandığı bir dönem oldu. dil varlığını sürdürdü.
“TEŞVİKLER ÖZEL OKULLARA AKTARILIYOR”
Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim hakkı ve eğitime erişim konusunda benimsediği piyasacı, rekabetçi ve ayrımcı eğitim politikaları artarak devam etmekte, kamu kaynakları çeşitli teşviklerle özel okullara aktarılmaktadır. Türkiye’de özel eğitimin örgün eğitim içindeki payı 2002 yılında yüzde 1,9 iken 2023 yılında yüzde 9,3’e yükseldi. Özel okulların devlet okullarına oranı ise yüzde 23,5’e ulaştı.
“KALICI GÜNDIŞ SAATİ TERK EDİLMELİ”
Kalıcı yaz saati uygulamasının tasarruf sağlamadığı kanıtlanmış olsa da bu uygulamadaki ısrarı anlamak mümkün değil. Eğitim Sen olarak, öğrencilerin kısa ve soğuk kış günlerinde karanlığa mahkûm edilmemeleri için sabit yaz saati uygulamasına son verilmesini ve yaz saati-kış saati uygulamasına dönülmesini talep ediyoruz.
“MESEM KAPSAMINDA ÇALIŞIRKEN 7 ÇOCUK HAYATINI KAYBETTİ”
MESEM’ler kuralsız, garantisiz personel yetiştirmeye devam ediyor. MESEM projesi ağır ve tehlikeli işler kapsamındaki işyerlerini inceliyor, işyerlerindeki makineleri iş sağlığı ve güvenliği kanunu çerçevesinde denetleyerek, iş kazası sorumluları ile ilgili hukuki süreci takip ediyor. 16 yaş altı çocukların staj adı altında kontrolsüz, denetimsiz, tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çalıştırılması yasaklanırken, çocuklar iş cinayetlerinde hayatlarını kaybetmeye devam ediyor. Eylül ayından bu yana MESEM kapsamında çalışırken 7 çocuk hayatını kaybetti. Can kayıpları, kazalar ve hastalıklar MESEM programının ve bu program kapsamındaki işyerlerinin denetlenmesi gerektiğini göstermektedir.
“ÇEDES PROJESİ, LAİK EĞİTİM ANLAYIŞINA AÇIK BİR MEYDAN OKUMA DEMEKTİR”
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ortaokullar ve imam hatip okulları, bakanlığa bağlı il/ilçe spor müdürlükleri/gençlik merkezleri iş birliğiyle yürütülen Çevreme Duyarlıyım, Değerlerimi Koruyorum (ÇEDES) Gençlik ve Spor Daire Başkanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Dini Gençlik Merkezleri. Onun projesi laik eğitim anlayışına açık bir meydan okuma anlamına geliyor. “ÇEDES Projesi, iktidarın eğitim sistemini kendi siyasi-ideolojik çizgisi doğrultusunda şekillendirme hedefinin en son ve kapsamlı örneğidir.”
“İZMİR’DE BAZI OKULLARDA FARKLI CHEDES ETKİNLİKLERİ YAPILIYOR”
Başkan Karakaş, İzmir’de eğitim sistemindeki sorunlara ilişkin şunları söyledi:
“İzmir’deki bazı okullarda farklı ÇEDES faaliyetleri yürütülüyor. Bu faaliyetleri yürüten ve yaptıranlarla ilgili laik, bilimsel ve demokratik eğitim çabalarımız doğrultusunda mücadelemizi sürdüreceğiz. Objektif kriterlerin olduğunu duyduk. İzmir’de terfi sınavına ilişkin mülakat sınavlarında uygulanmamaktadır.Bu olayın takipçisi olacağız ve arkadaşlarımızın haklarını savunacağız.
Yıkılıp güçlendirilen onlarca okulun inşaat süreci devam ediyor. Bu okullarda eğitim gerektiği gibi yürütülmemekte, öğrenci, veli ve eğitim çalışanlarının sorunları devam etmektedir. Bu nedenle bu okulların inşaat sürecinin bir an önce tamamlanarak eğitime hazır hale getirilmesi gerekmektedir. Okullarda şiddet olayları yaşanıyor. Bu nedenle ekip halinde çalışan, iş garantili güvenlik personelimiz olmasını istiyoruz. Yöneticilerin kadın eğitim çalışanlarına yönelik mobbingi söz konusu. Bu konuda gerekli önlemlerin alınmasını ve işyerlerinde ayrımcı uygulamalar yerine eşitlikçi bir çalışma ortamının yaratılmasını talep ediyoruz. Promosyon fiyatlarının iyileştirilmesi için İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün gerekli adımları atmasını talep ediyoruz. Yardımcı işçi yetersizliği ve temizlik sıkıntısı nedeniyle salgın hastalıkların görüldüğü ilimizde gerekli önlemlerin alınmasını talep ediyoruz. Yerel seçimler yaklaşırken iktidar partisinin belediye başkan adayları okulları kendi siyasi hareketleri için kullanmak istiyor. “Bu tür uygulamaların önlenmesini mutlaka talep ediyoruz.”
